EKİM DERGİ
Kültür Sanat ve Edebiyat
![Leziz Dergi (1).png](https://static.wixstatic.com/media/469227_34941410c9664275ac5b60603e3bc471~mv2.png/v1/fill/w_123,h_123,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,blur_2,enc_auto/469227_34941410c9664275ac5b60603e3bc471~mv2.png)
Aralık-Ocak 2023/24
“Ahmet’e de ayırın bir lokma.” diyor, yaşlı anası acınarak.
Bir somun ayrılıyor ortadan, sağ ve sol elin adaletiyle.
Afrika Asya’dan ayrılıyor, Avrupa Antarktika’dan,
Amerika insanlıktan, Che Guevara ayrılıyor dünyadan.
Zenci yüklü, ipek yüklü, Altın yüklü gemiler geçiyor,
Kıtaların yutkunan dar boğazlarından.
Anne üzgün, Ahmet insan irisi, doymaz bir parça somunlan."
![Leziz Dergi (11).png](https://static.wixstatic.com/media/469227_0a3c213d8b4543ba95c3d7906341f83f~mv2.png/v1/fill/w_123,h_123,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,blur_2,enc_auto/469227_0a3c213d8b4543ba95c3d7906341f83f~mv2.png)
Aralık-Ocak 2020
"Hiçbir dost tesellisi ona aradığı cevabı veremeyecek, nereye giderse gitsin kafasında totaliter bir hükümle emreden seslerin zulmünden uzaklaşamayacaktı. Zamanla hafifler dedikleri o süreçte bahsi geçen zamanın en başında olduğunu bilmek saate baktığı her anı işkenceye çeviriyordu."
![Leziz Dergi (10).png](https://static.wixstatic.com/media/469227_cef13c40c3cf47b28e1788bc219d29b2~mv2.png/v1/fill/w_123,h_123,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,blur_2,enc_auto/469227_cef13c40c3cf47b28e1788bc219d29b2~mv2.png)
Ekim-Kasım 2020
"Siz şimdi kalkıp yanıma gelseniz, şu bankta beni ılık esintiye karşı oturmuş görseniz neler derdiniz? Belki 'Öldüm be adam, hâlâ mı deniz sevdası?' diye sitem ederdiniz, belki tersine 'Haklısın, ölenle ölünmez.' diyerek siteminizi toprağa gömerdiniz. Hâlbuki siz ne zaman siteminizi dile getirebildiniz?"
![Leziz Dergi (8).png](https://static.wixstatic.com/media/469227_e838826bfd034e3b9163c9b89678a9f5~mv2.png/v1/fill/w_123,h_123,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,blur_2,enc_auto/469227_e838826bfd034e3b9163c9b89678a9f5~mv2.png)
Ağustos 2020
"Dondurucu soğuk ile içerideki sıcaklığı ayıran bir incecik bir cam vardı. Birbirimizi ayıran ipince bir cam, düşle gerçeğin arasında bir incecik bir engel. Dokunsam kırılacakmış gibi duran fakat sanki kırılınca, o dünyaya ait olunca, parçalanacak bir mutluluk gibiydi. İşte o camlar, gerçek dünya ile düş dünyası arasında birer yırtıkmış da sevmek için elimi uzattığımda kaçan yavru sokak kedileri gibilerdi."